Türkiye’de caz davulculuğunun usta ismi Can Kozlu, müzikle dolu bir evde dünyaya geldi. Annesi amatör bir piyanist olan ve küçük yaşlarda Bach, Beethoven ve Brahms gibi bestecilerin eserlerini öğreten Kozlu için, efsanevi davulcunun müzikal temelini oluşturdu. Altı yaşında klasik piyano eğitimine başlamasına rağmen, yıllar içinde emprovizasyonu keşfederek önce progresif rock’a, sonra da caz davuluna ilgi duyan Kozlu, Jimi Hendrix, The Beatles gibi isimlerden de etkilendi.

Saint Joseph Lisesi’nde Setrak Bakırel ve Röne Macaroğlu ile birlikte kurduğu grupla konserler veren davulcu, aynı dönemde Erkan Oğur ile çalışmalara başladıktan sonra Altın Mikrofon yarışmasına katıldı. 1971’de Emek Sineması’nda izlediği flüt efsanesi Herbie Mann konserinden sonra dünyasının değiştiğini söyleyen Kozlu, flütçü Eril Tekeli’nin gruplarına katılmasıyla birlikte Milliyet Liselerarası Müzik Yarışması’nda hem icra hem de beste dalında 190 grup arasından birinci oldu.

Nükhet Ruacan, Neşet Ruacan, Arto Tunçboyacıyan, Onno Tunç ve Emin Fındıkoğlu gibi çeşitli gruplarda müzik yapmaya devam ettikten sonra Fransa’nın Grenoble şehrinde eğitim gördü. Ardından Paris’teki Centre d’Information Musicales’te eğitimine devam etti. Bursla eğitim aldığı süre boyunca Asia Minor grubuyla çalmaya devam eden Kozlu, Amerika’dan aldığı bir bursla Berklee College of Music’te eğitimine devam ederken Ali Perret ile sahneye çıkmaya başladı. Türkiye’ye döndükten sonra Emin Fındıkoğlu, Onno Tunç, Tuna Ötenel, Şenova Ülker, Nükhet ve Neşet Ruacan gibi usta isimlerle kurduğu gruplarda sahne almaya ve aranjmanlar yapmaya devam etti. Sezen Aksu, Nilüfer gibi pop yıldızlarıyla kayıtlar yapmanın yanı sıra Aydın Esen ile uzun soluklu çalışmalar yaptı. Maffy Falay Quintet ve Oğuz Büyükberber Quartet gibi önemli caz topluluklarıyla çalıştı. 1996’da Ali Perret ile birlikte Bilgi Üniversitesi Caz Performans Bölümü’nü kurarak ve yüksek eğitim standartlarıyla öğrenciler yetiştirerek Can Kozlu, bugüne kadar Türkiye’den birçok önemli davulcuya ilham kaynağı oldu.